21 Kasım 2011 Pazartesi

Daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor?



Van'da deprem oldu. Başbakan, bakanlar hep bir ağızdan "Çadır gönderdik" diye açıklama yarışına girdiler.
Kızılay Başkanı "Dünyada bizden fazla çadırı olan yardım kuruluşu yok" diye övünüyordu.

Devlet önce dış yardımları istemedi. Sonra kendi ağızlarından "Özellikle istemedik, gücümüzü görmek için" açıklaması çıktı.

İnsanların tuvalet ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri yerler yok. Yüzlerce kişi tek bir tuvalete gitmek zorunda kalıyor. Aklı selim insanlar yırtındı, "Burada salgın hastalıklar olabilir" diye.

Kimsenin umrunda bile olmadı. Devlet zaten yardım işini vatandaşa ihale etti. 208 milyon TL toplanıyor ama bunun kaç parası bölgeye gidiyor, büyük bir muamma.

Cuma günü deprem çadırında ısınmaya çalışan 3 çocuk yanarak hayatını kaybetti. Devletin resmi ajansı, Anadolu Ajansı haberi "Bilinmeyen bir nedenden ötürü çıkan yangında" diyor. Sanki sahilde giar çalıp, şarkı söyleyecekler de kamp ateşi yakacaklar.

Devlet, ısınmak için ölen ufacık 3 çocuğun, neden öldüğünü bile itiraf edemiyor.

Başbakan Erdoğan "Ağustos'u bekleyin" diyor, Van halkına. Bakanlar, bürokratlar, Van'daki başarılarından (!) dem vuruyor.

6 çocuk öldü, bu mu başarınız?

Bugün de, 6.5 yaşındaki Öznur Örgün yetersiz beslenme, aşırı sıvı kaybı ve soğuk algınlığından hayatını kaybetti.
Onların çadırları bile yoktu. Kendi yaptıkları derme çatma naylon barakada yaşıyorlardı.

Öznur'un annesi Pakize Örgün, "Depremde ölmedik, canımızı son anda kurtardık. Ancak şimdi soğuktan kızım öldü. Çaresiziz" diyor. Bir annenin ağzından "çaresiziz" kelimesinin dökülmesi, "Eğer sahip çıkan olmazsa ikiz kızlarım da soğuktan ölecek" diye yalvarması ne acı, ne kahrolası lan.

Başbakan'dan 'zılgıt' yiyen medya Van için pempe tablolar çiziyor.
"İşte yeni Van buraya kurulacak"
"Devlet kendini Van'da hissettiriyor"
"Van eskisinden de güzel olacak"


Çocuklar bir bir ölmeye başladı.
Çadırlar buz gibi,
çadırlar su geçiriyor,
çadırlarda ısınamıyor çocuklar.

Van'da çocuklar ölüyor, beyzadeler Ankara'da, İstanbul'da; aslında zaten yapmaları gereken şeylerle övünüyor. Üstelik hiçbirini doğru düzgün beceremediler de.

Şeref yoksunları, insanlar ölürken hâlâ övünüyorsunuz.

Daha kaç çocuk ölecek, kaç çocuk çadırda cayır cayır yanacak. kaç çocuk beslenemediği için minicik kalp atışlarını kaybedecek.

Yeter ulan yeter!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder