Türk Lirası'nın yeni simgesi tanıtıldı. Güvenli liman, çapa diye ecüş bücüş, saçmalık kokan açıklamalar yapıldı ama kişisel görüşüm bir boka benzemediği yönünde.
Üstüne yapılan yorumları okuyunca, insan bir acayip oluyor. Yorumların ortak özelliği "Haç ve Ermeni Dram'ına benzemesi." İnsanlar bu iki yorum üstünden Hıristiyanlığı ya da Ermenileri alabildiğine aşağılamış. Unutmadan bir de, Recep Tayyip Erdoğan'ın baş harflerini yani RTE'ye benzediği söyleniyor.
Neyse sorun aslında bu da değil. Bunlar bilmediğimiz, daha önce hiç karşılaşmadığımız konular değil. Asıl sorun; insanların bu konu üstünde onlarca, yüzlerce, binlerce, onbinlerce kelime yazması. Ülkenin gündemi 01 Mart 2012 tarihi itibariyle bu sikindirik simge oldu.
Garip değil mi? Beş kuruşluk kâğıt parçasının simgesinin ne olduğu hepimizi çok ilgilendiriyor. Hepimiz üstüne iyi, kötü, olumlu, olumsuz bir şeyler söylüyoruz.
Simgesinin ne olduğunu bilmeden ayda 700 TL alıp, köle gibi çalıştırılan insanlar hakkındaysa aklımızın ucuna hiçbir şey gelmiyor. Bu konu hakkında söyleyecek lafımız yok. Paranın şekli sike benzese ne olur, göte benzese ne olur! Misal, simgesi yarrak olsun ama kimse muhtaç olmasın.
Lan oğlum bu dünyada, her gün binlerce insan açlıktan ölüyor, açlıktan ölmemek için insan öldürüyor, hırsızlık yapıyor. Ötesi yok, kendini satan var.
Hayatımız elimize tutuşturulan elma şekerlerini yalamakla geçiyor. Sapından tutup, ağzımıza veriyorlar. Isırmaya çalışıyoruz, ısıramıyoruz. Ancak ve ancak yalayabiliyoruz. Yaladıktan sonra da, "Çok şükür, yalayamayanlar da var" diyoruz.
Malsın, malım, malız... O elma zaten benim hakkım, ne diye şükredeceğim pezevengin evladına, bir-iki yalattı diye.
Boş boş konuşup, saçma sapan olaylar hakkında milyon yorum yapan bir aptal güruhuyuz.
Dünya, beş kuruş etmeyecek, üstünde birilerinin resimleri olan kâğıt parçalarının esiri olmuş, buna kimsenin sözü yok, kimsenin itirazı yok, TL'nin üstündeki işaret neye benzemiş, güzelleme diziyoruz üstüne.
Paranın amına koyayım, insanlara bir şey olmasın. Devletin ücretsiz vermesi gereken pek çok hizmet paralı. Düşünsene her yanımız su ama biz içmek için ona para veriyoruz. 25 yıl önce biri gelip "Hacım var ya, ileride suyu böyle bir boka benzemeyen damacana diye bir aygıta koyup, bize parayla satacaklar" dese, "Siktir git oğlum, mal mal konuşma" derdim.
Cidden bak, bazı şeyleri 10 saniye düşünün, ne denli mantıksız olduğunu anlıyorsunuz. Ama bu boktan sistem, hiçbirimizin böylesi basit şeyleri düşünmesine bile fırsat vermiyor.
Neden vermiyor?
Çünkü insan düşünmeye, sorgulamaya başladığı andan itibaren, Dünya'da hüküm süren, insanı köleleştiren, insanı insanlığından çıkartan, hakkımız olanlara bile şükretmeye iten bu boktan sistemi kafalarına geçiririz.
Bırakın TL neye benzemiş, bırakın para üstünden iğrenç ırkçılık naralarını atmayı.
Sizi köleleştiren bu sistemle ilgili konuşun.
Bu sistemin çarpıklıklarını fark edin.
Açlığa, yokluğa, yoksulluğa isyan edin.
Bir parça ekmeğe muhtaç edilen insanların farkına varın.
TL isterse at yarrağına benzesin, ister eşek sikine. O para için birbirini öldüren, o para için ölen milyonlarca insanın olduğu dünyada isyan etmiyorsanız, aptal aptal konuşmayı bırakın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder