Sanıyorum Fenerbahçe'nin en büyük kabusu olurdu. Sabah sabah aklıma geldi ansızın, öyle zorlama filan olmadan.
Gerçekten de en büyük Fenerbahçe'nin Fani Madida'dan bu yana, siyahi oyunculardan çektiğini hiç kimse çekmedi. Zaten Fenerbahçe de, onlardan çekti.
Niye bilmem, rakipte siyahi bir oyuncu varsa, bir de defansta Deniz oynuyorsa o maçta Fenerbahçe'nin kazanamayacağı duygusu ağır basıyor içimde. Tazemata'dan sonra İsaac 4 puanı aldı götürdü.
Aslında bunu bir istatistik olarak toplamak lazım, epey ilginç olurdu. Hatta ben bunu şöyle boş bir vakitte yapayım.
Bu kadar yazdım ama Atkinson'ı unutmuş değilim. Bak şimdi yine aklıma geldi anlatayım, pazartesi sabahı eğlenceli olur.
Atkinson'ın Türkiye'ye geldiği seneydi. Eylül ayı gibi Kemancı'ya gitmiştik birkaç arkadaş. Gece 2 civarı alkol bolca tüketilmiş haliyle, tuvalete girdim. Pisuvar başındayım, şöyle kafayı sola çevirdim Atkinson, sağa çevirdim Uche. "Ne oluyor lan" dedim, kendi kendime. Nasıl bir kabus, nasıl bir kader bu? Atkinson gülümsedi, Uche o cool tavrıyla baktı suratıma. "İyi akşamlar" dedim, çıktım.
Elemanlar mekânda gayet sote bir yerde oturuyorlardı. Yanlarında Rus olduğunu düşündüğüm 6 hatunla birlikte. Gecenin nasıl sonlandığını az çok tahmin ediyorum.
...ansızın dönüp bana baktı
YanıtlaSil' anladın mı? ' dedi...
anladım dedim anladım
ve o günden sonra hiç bir zaman hiç bir yerde
hiç işemedim...
6 rus da iyiymiş. yazının alakasız yeri ile yorum yapma özelliği:))
YanıtlaSilYok aslında yazının en alakalı yerini saptamışsın :))
YanıtlaSil