1- Şenol Güneş adamdır, adamın hasıdır. Konuşmayı bilmeyen, ağzından çıkanı kulağı duymayan Türk futbol ortamında söyledikleri ders gibidir. Çünkü öğretmendir.
Aykut Kocaman adam sanılır, adam taklidi yapar. Birlikte çalıştığı teknik direktörün kuyusunu kazıp, koltuğa kendi oturur.
2- Şenol Güneş rakibe saygı nedir bilir. Rakibini evinde yendiğinde sevinen futbolcularına "cenaze evinde düğün olmaz" diyecek olgunluğa sahiptir.
Aykut Kocaman, rakibe saygı nedir bilmez. Rakibinin elini sıkmaya bile gitmez, burnundan kıl aldırmaz.
3- Şenol Güneş'in dünya üçüncülüğü apoleti vardır. Türk Milli Takımı'nın tarihindeki en büyük başarının altında imzası vardır.
Aykut Kocaman'ın Türkiye sınırları dahilinde ve sınırları dışında tek bir başarısı bile yoktur. Gittiği her takımı yüzüstü bırakır.
4- Şenol Güneş bitik futbolcuları yeniden yeşertir. Sevgisiyle, bilgisiyle, görgüsüyle, sıfırdan başlamak isteyen yitik futbolcuların can simididir.
Aykut Kocaman'ın çalıştırdığı hiçbir takımda kendini aşabilen oyuncu yoktur. O kadrosundaki en iyi oyuncuyu bile küstürür, birlikte çalışamaz.
5- Şenol Güneş'in nefretle bakarken göremezsiniz;
Aykut Kocaman'ın gözlerindeki sevgisizliği her zaman görebilirsiniz.
6- Şenol Güneş kendi camiasının gelmiş geçmiş en büyük efsanelerinden biridir.
Aykut Kocaman, takımına şampiyonluğu getiren golü atsa da 'hizipçi' kimliğinden sıyrılıp, takımının efsanesi olmamıştır.
Aykut Kocaman'ın dünkü terbiyesizliğine dair bir şeyler yazmasam, insanlığımdan şüphe duyardım. Aralarında ne var bilmiyorum, açıkçası ilgilendirmiyor da ama haydi misafirliği geçtim, en azından kendisinden yaşça büyük Şenol Güneş'in yanına gidip elini sıkmaması, Aykut Kocaman hakkında yanılmadığımı gösterdi.
Şenol Güneş zaten Türkiye'de futbol ortamına yakışmıyor. Onun yerine sürekli polemik üreten, futbolcusuna küfreden, futbolcusuna vuran, kendisini her kamera çektiğinde anlamsız ağız yüz hareketleri yapan bir dolu sığır yakışır (!) Türkiye futboluna.
Oysa Şenol Güneş, ne dediğini bilen, insanlara saygı ve sevgiyle yaklaşan adam gibi adam sıfatının içini, sağını, solunu, ortasını yani her yanını dolduran bir kişilik.
Bir tarafta Şenol Güneş, öte tarafta Aykut Kocaman. Adamlıklarını tahterevalliye koyup ölçsek, bir dev ve cüceyi karşılıklı oturtmamız gerekir. Ancak o zaman, bu iki iki ismin arasındaki farkı verebilmeye en yakın duruma gelmiş oluruz.
Senol Hoca dolu dolu adamdir. Eskinden Hincalin gaziyla onun icin dusunduklerimden hergun utaniyorum.
YanıtlaSilAsagidaki videoda yaptigi yorum bile yeter http://www.vidyoara.com/izle/141466889200823/senol-gunes-ten-vuvuzela-yorumu/
@ Manuel Calavera; Hıncal, Şenol Hoca'nın ismini ağzına almadan önce gitsin ağzını yıkasın. Ona düşmedi Şenol Güneş'in teknik direktörlüğü. Karizması yok deyip durdu, lavuk kendisi sanki Richard Gere
YanıtlaSilŞenol Güneş gerçektn Türkiye'ye yakışmıyor. Adam gibi adam bence. geçen radyoda dinledim. Eğer bu gibi adamlar futbolun başında olursa biz o zaman düzeliriz.
YanıtlaSilŞenol hoca hakkında dediklerine katılıyorum abi. Aykut'unda kariyeri konusunda söylediklerine katılırım. Ancak adamlığı ve saygısı konusunda hiç ama hiç şüphem yok. 96'daki maç sonrası konuşması onun adamlığı 15 yıl öncesinden keşfetmiş olduğunun göstergesidir bence.
YanıtlaSil@ TribunselSevda; Aykut Kocaman, geçen yıl Daum'a yaptıklarıyla bitmiştir. Ki Daum dünyanın en büyük ahlaksızlarından biri olmasına karşın böyle düşünüyorum.
YanıtlaSilAbin kaç yıl çalıştı olm Aykut'la Malatyaspor'da iken. En iyi o biliyordur. Ama bir Alex Ferguson tadı veren tek teknik direkötr Şenol Güneş'tir. Ben 90'lı yılların başındaki Trabzon'a bayılıyordum. Gelen geçeni yeniyorlardı Avrupa maçlarında...
YanıtlaSilBence Galatasaray arınmak istiyorsa tam yetkiyle böyle bir adama ihtiyacı var 4-5 yılık sözleşmeyle...
Şenol Güneş Türk Futbolu'nun Ferguson'ıdır. Ama geçen 25 sene Alex'i Sir yaparken Şenol Güneş'i mecburi uzaaaak doğu hizmetine gönderdi (http://olefutbol.blogspot.com/2011/01/sir-senol-gunes.html)
YanıtlaSilGelelim adamlık konusuna. Yukarıdaki tespitlerden hangisine yanlış diyebiliriz ki? Beni üzen nokta, 1996'da Ali Şen için Robin Hood olan Aykut varken, 2010'da Aziz Yıldırım'ın Şerif'i olan bir Aykut var. Tavır, hareket ve sözler Aziz Yıldırım güdümlü. Demek ki adamlık kategorisini taklit ve asıl olarak sınıflandırmak için 1 adet sıcak, kıça yapışan deri koltuk lazım.
Geneline katılırım, Kocaman'ın büyük bir erozyona uğradığı doğrudur ama zaten bunun sinyali FB'ye geldiğinde verilmişti zaten. Benim 2. madde ilgili bir sorum olacak. Futbolculuk döneminde Alişen başkanlığındaki FB'nin kadrosunda bulunan Kocaman'ın, FB'den gönderilme nedeni 96'daki TS maçında gelen şampiyonluk sonrası "TS'li arkadaşlarım için çok üzgünüm" açıklaması değil midir? (Bir zamanlar karakterliydi ama şimdi aynı duyarlılığı göstermiyor açıklamasını kabul edemem zira kimsenin günü gününe tutmuyor bu ülkede.)
YanıtlaSil