Bir iktidarın hemen her projesi, uygulaması, elini attığı her şey fiyasko ile sonuçlanır mı? Sonuçlanır.
Milli Eğitim ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın ortaklaşa uygulamaya koyduğu "Okul Sütü Projesi"nin daha ilk gününde, birçok ilde yüzlerce öğrenci zehirlendi. Şu olay, dünyanın herhangi başka bir yerinde olsa, bu iki bakan istifa eder, yapılan ihale iptal edilir, sütü bozuk çıkan firmalara ağır para cezaları verilir.
Tabii bizim ülkemizde onur kavramı pek kullanılan, ihtiyaç duyulan bir kavram olmadığı için istifa filan hak getire.
Peki bizde ne oluyor? Diyarbakır'da 110 öğrenci zehirleniyor, vali açıklama yapıyor: "Birkaç öğrenci zehirlendi diğer çocuklar da psikolojik olarak etkilendi" diye, olayın büyütülmemesi gerektiğini söylüyor.
Edirne Valisi "Aç karna içmiş olabilirler" diyor.
Çocuklar zehirlenmiş, bunlar 'psikolojik' diyor. Hepsini psikolojik olarak dürteceksin, kastıra kastıra, anlayacaklar psikolojik nasıl olurmuş.
Sözün özü, valiler olayı örtbas etmeye çalışıyor. Günümüzde valiler zaten, olabildiğince yalama, olumsuz da olsa her şeye alabildiğine sahiplenme gibi görevleri var. Gerçi kimisi, kamyon tepesine çıkıp, kömür de dağıtıyor.
Rezilliklerle dolu bir ülkede yaşıyoruz, elini attığın her şey elinde kalıyor, basit bir projeyi gerçekleştiremeyecek kadar beceriksiz adamlar tarafından yönetiliyoruz.
Daha ne bekliyoruz? Daha ne kadar sikileceğiz, daha ne kadar fakirleştirileceğiz, daha ne kadar ellerini cebimize sokmalarına, hayatlarımızı şekillendirmelerine göz yumacağız?
İki açıklamayla, gönülleri alırlar, kimse merak etmesin. 11 yıldır yapılan başka bir şey yok. Biri iyi polis, öteki kötü polis oynuyor, sonra olay kapanıyor.
Koskoca Deniz Feneri davasını; savcılara soruşturmalarla, el çektirmelerle, görev değişiklikleriyle kapattılar, bu okyanusta kum tanesi olur ancak.
Sütler bozuk mu, bayat mı bilemem ama bizi yönetenlerin tamamının sütünün bozuk olduğu apaçık ortada.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder