18 Temmuz 2012 Çarşamba

Diyet ve iade-i ziyaret



Fatih Terim, Mehmet Ağar'ı ziyaret edince diyet olur ismi. Üstüne söylenmedik kalmaz. "Zaten 96-00 arası Galatasaray'ın şampiyonluklarını nasıl aldığını biliyoruz"dan başlanır, ucu bucağı olmayan komplo teorilerine kadar uzanır.

Bunu söyledim diye, durumun kabul edilebilir olduğunu savunduğumu sanmasın gerizekâlılar. Mehmet Ağar denen heriften ölesiye tiksiniyorum. Galatasaray'ın etrafında dönüp dolaşmasından, posterlere girmesinden v.s nefret ediyorum.

Ama işte hayat böyle sürprizlerle dolu, bir bakıveriyorsun özgürlük abidesi, laikliğin kaleci, cumhuriyetin bekçisi Aziz Yıldırım yanına alıyor Nihat'ı, "şike yaptığı kanıtlansın, yolda görsem selam vermem" diyen Rıdvan denen saçlı canlıyı da katıyor kervana ve basıyor Aydın'a gidiyor.

Şu haberden, milyon teori üretirim. Aziz Yıldırım'ın silah kaçakçılığı yaptığını, bunu Mehmet Ağar'la yaptığını, emekli generallerin Fenerbahçe ile içli dışlı durumlarının bununla bağlantılı olduğunu, tabii buna bağlı olarak bir güç imparatorluğu kurmaya çalıştıklarını, Fenerbahçe başkanı olduğu için döneminde kazanılan kupaları Mehmet Ağar'ın payı olduğunu ve daha pek çok v.s. v.s.


Eeee bunun adı ne oluyor? 'İade-i ziyaret' Hay sizin beyin diye taşıdığınız uzuvlarınıza sokayım. Bu kadar götü başı oynayan, bu kadar şahsiyetsiz, kişiliksiz, yavşak bir güruh olamaz. İşine geldiğinde diyet, işine geldiğinde iade-i ziyaret.

İnsanların arkadaşlarını, dostlarını sizin, bizim seçebilmemiz mümkün değil. Benim çok sevdiğim bir adamı da siz gayet göt bulabilirsiniz ya da tam tersi ama işte hayatta oluyor böyle şeyler.

Aziz Yıldırım polisten dayak yiyen Fenerbahçe taraftarlarınla görüştü mü? Elbette hayır, herifin sikinde değil çünkü.

Sen o taşak beynini iadeydi, ziyaretti diye oyala, bir aptala bile yakışmayacak savunma mekanizmaları geliştirmeye çalış.

Türkiye'de taraftarlar ne yazık ki renk ayırt etmeksizin aptallık çizgisini aşar noktaya geliyor.

"Sen nasıl Galatasaray yöneticisine küfür edersin? O zaman başka takım tut" diyen adama rastladım. Sanki bunlar yönetici değil, 4 halife! Ederim lan, ederim. Ben küfür bilmezdim, Adnan Polat başkanlığında kendi kendime küfür icat ettim. Senin paşa gönlün istiyor diye takım mı değiştireceğim taşaktan firar etmiş yavşak.

Taraftar böyle biat kültürü içinde yoğrulduğu sürece Aziz Yıldırım'ı savunan da çıkar, Adnan Polat'ı mahkeme kapılarında alkışlayan da, koskoca bir kulübü sikerken Demirören'e sevgi gösterisinde bulunan da çıkar.

Bu kirli çarkın içinde herkes var, herkes eşit derecede suçlu. Siz halen sığır gibi son kale demeye devam edin. Kale rok yapıp duruyor, götü başı oynamaya erken başladı.

Neyse siz kıvırmaya devam edin, ziyaret diyerek. Bu kadar aptala tahammül etmek hakikaten zor. Kıvırın gençler kıvırın, biraz gerdan da kırın ama böyle olmuyor. Yapıştıracağım siz kıvırdıkça. Yapıştırrrrr.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder