14 Kasım 2009 Cumartesi

Haçlı Savaşı zihniyeti


Medyadaki haberlere bakıyorum, ortaya şöyle bir tablo çıkıyor. Kewell ve Nonda gidiyor, Ayhan askerlikten yırtmak için takım arıyor, Elano mutsuz o da gidici, Leo Franco'dan memnuniyetsizlik var seneye yolcu, Arda devre arasında başka bir takıma gidiyor, keza Servet de İngiltere'de dev kulüpleri peşine takmış o da gidecek. Hakan Balta'ya Almanya'dan pek çok kulüp talip eh onu da bırakmazlar, Mehmet Topal form tutmaya başladı yine İspanya'dan talipleri var. Teknik direktör Rijkaard yüzde yüz sezon sonu gidiyor, onu da unutmamak lazım.

Baros da birkaç ay yok, onu da hesaba kattıktan sonra kim kalıyor bu takımda merak ettim. Herkes yolcu, herkesin talibi var, medyadaki varolan tabloya bakınca şunu söylemek mümkün, Galatasaray ligin ikinci yarısında sahaya A2 takviyesiyle çıkabilir ancak.

Bu görüntü içinde söyleyebileceğim tek şeyi açıkça yazamıyorum ne yazık ki. Çünkü +18 uyarısı koyamıyorum bloğa.

Yaşım 34 hatta 35'e girmeme az kaldı. Futbola aklımın erdiği süreç 10'dur. Yani 24 yıldır Türkiye'deki futbolu takip ediyorum. Ama 24 yıl içinde ben medyanın bir takım üstüne bu denli çinkin iftiralar, yalanlar ve açık saldırılarla gittiğini görmedim. Birtakım embesiller, sinir katsayısını fırlatacak yazılar yazıyor, bazı embesiller ana-avrat küfür ediyor ve en önemlisi her gün hiç hız kesmeden yalan, yönlendirme ve aşağılama kokan haberler gazetelerde, televizyonlarda ve internet sitelerinde yer alıyor. Cidden yapılanları isimlendirmek konusunda güçlük yaşıyorum.

Yapılmak istenilen, makul bir süreliğine -mesela 3 yıl olabilir- Türkiye'de tek bir güç yaratmak. Çünkü birileri tarihe geçmek istiyor. Tarihe geçmek, stat yaptırmakla, rakibine sadece kendi aranda yaptığın maçlarla üstünlük kurmakla, mali başarıyla -ki ortada mali bir başarı yoktur borç 200 milyon dolara gelmiştir- olmuyor.

Tarih, müzenizdeki kupalara bakar ve size doğru yanıtı verir. Şimdi, başarının temel kuralına baktığım zaman, hangi yönden bakarsam bakayım benim gördüğüm manzara şu; Eşit sayıda şampiyonluk, fark atılmış Türkiye Kupası sayısı, ismi birçok kez değişen Türkiye Kupası sayısında yarı yarıya gibi bir fark var. Ve tüm bunların üstüne iki de Avrupa Kupası sıkıştırılmış. -sıkıştırılmış diyorum, çünkü birileri köşeye sıkıştı ya da bir yerlerine sıkıştırıldı-

Şimdi diyelim ki, sen arkana her türlü gücü alıp, topunu tüfeğini kuşanıp, türlü çirkinliklerle 3 yıl şampiyon olup tarihinde başaramadığın bir şeyi başardın. Bu seni mutlu edecek mi, seni izleyenleri, sana gönül verenleri mutlu edecek mi? Size mutluluklar o zaman. Ama şunu da eklemek gerekir ki, bu Haçlı zihniyeti ile başarıya ulaşılamaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder