2 Kasım 2009 Pazartesi

Yavru kurttan özür yerine garip savunma


Malum Ercan Saatçi, Fenerbahçe TV'den 'sızan' "Galatasaray'ı nasıl .iktik" cümlesine ve 48 saniyelik görüntüler için güya özür dilemiş. Güya diyorum çünkü aslında bir özürden çok, karşı saldırı niteliğinde sözleri. Hatta kendini olumlamak adına "Siz hiç yapmadınız mı?" türünden zırvalamış.

Bu faşist eleman kendisini kurtarmak için şunları söylemiş "Şimdi bütün takımların taraftarlarına sormak istiyorum; Ve taraftar delikanlılığınıza güvenerek soruyorum; Siz hiç mi bir arkadaşınızla size özel bir kızdırmaca yaşamadınız, rakip takım ile ilgili müstehcen bir yorumda bulunmadınız?"

DELİKANLILIK JARGONU

'Delikanlılığa' güvenerek sormuş, kendisinde var olduğunu düşündüğü bir özellik yani. Şimdi kime sorduğundan ve ne için sorduğundan bağımsız olarak ben açıkça söyleyeyim: "Evet küfrettim hatta küfrediyorum da." Ama burada esas önemli olan, bu küfrü eden herhangi bir Galatasaraylı ya da Fenerbahçeli, Hürriyet Gazetesi'nin Spor Koordinatörlüğü'nü yapmıyor olması. Tabii ki, bu doğru yapıldığını veya doğru yaptığımı göstermez ancak eğer senin titr'in taraftarlığının üstüne geldiyse, konuşmalarına dikkat edeceksin, eğer varsa akıl süzgecinden geçireceksin her söyleyeceğini.

Bu işi öyle delikanlılık tabanına yayıp, kendini su üstüne çıkarmaya çalışmak, edilen küfür kadar terbiyesizce bir durumdur.

Bu arkadaş devam ediyor; "Benim üzerimden yapılan bu olay tam anlamıyla, bir özel alan ihlali, mahremiyet ihlali ve bir çeşit telekulak olayıdır. Bütün kalbimle bu durumun beni ve ailemi çok üzdüğünü ama yine de bu olayın bel altı oyunlarının sonu olmasını istediğimi bilmenizi isterim.. Galatasaraylılar beni Fenerbahçeli olduğum için eleştiriyorlar ama bu görüntülerin de Fenerbahçe TV den sızdığını hatırlatmak isterim...."

MAHREMİYET İLANI VE TELEKULAK

Görüntülerin sızmasını mahremiyet ilanı ve telekulak olayı olduğunu hatta 'bel altı' oyunu olarak addeden bu kendini gazeteci zanneden yavru kurt, Fenerbahçe TV'nin içinde çekildiğini söyleyerek, kendisini sıyarmaya çalışıyor. Biraz daha ileri götürse kendisini demokrasinin mihenk taşlarından biri olduğundan dem vuracakmış. Ben şunu anlıyorum bu cümleden "Fenerbahçe TV'de bu tip cümleler dökülür. Sorun bunun sızdırılmasıdır. Fenerbahçe TV'de rakiplerine kamera arkasında rahatlıkla küfredebilirsin." -Bunun tam tersi Galatasaray TV'de de olabilir-

Bu görüş hakim bir görüş zaten. Birkaç Fenerbahçeli blogda bu görüşün rahatlıkla ve açıklıkla savunulduğunu okudum. O yüzden garipsemedim doğrusu. Çünkü aynı dili konuşan bir topluluk var karşımızda. Yaptığı her şeyin doğru olduğunu savunan, yaptıklarına 'yapmadık' diyebilen ve daha da ötesinde 'yaptıysak yaptı ne oldu?' şeklinde savunma değil saldırıya geçen bir topluluk yani.

ADAM OLSA SORUN DEĞİL!

Yavru kurt, içeriğinde hiçbir özür taşımayan bu yazısıyla işin içinden sıyrılmak niyetinde, bu açık ve aleni bir biçimde belli oluyor. Bu işten sıyırır ya da sıyırmaz bunu bilemiyorum. Zaten sıyırsa da, sıyırmasa da kendisi hakkındaki görüşlerim değişmeyecektir.

Vahim olan, bu adamın Hürriyet Gazetesi'nde böyle bir görevi yürütmesi. Fenerbahçeli olduğu için değil ama adam olmadığı ve gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi olmadığı için. Bunu içine sindiren meslektaşlara ve TSYD Başkanı'na buradan selamlarımı iletiyorum....

2 yorum:

  1. bir şarkıcının spor muduru olmasi... :):) olacagi bu zaten

    YanıtlaSil
  2. Şarkıcı mı? Şarkıcı mı kendisi?

    YanıtlaSil