Hepimiz sokakta rastlıyoruzdur bu insanlara ama görmüyoruz bile çok zaman. Öylece yanı başlarından yürüyoruz. Belki bazılarımız, bir-iki adım yana atıp ürküyoruz bile.
Onlar geçen yıl örgütlendiler, Geri Dönüşüm İşçileri Derneği adı altında. Çevreye ve ekonomiye farkına bile varmadığımız biçimda katkı sağlıyorlar. Çünkü sokaklarda onlara taşeron firmalar ve belediyeler saldırıyor. Evet yanlış duymadınız, saldırıyor. 2010 yılında sadece Ankara'da 60 katı atık emekçisi, uğradıkları saldırılarda yaralanmış.
Katık isminde bir de dergi çıkartıyorlar. Paraları ne vakit çıkışırsa, o ay bir sayı çıkıyor.
Hepsinin başka başka hikâyesi var. Kimi ilkokulu bitirmiş gencecik yaşında sokaklara koyulmuş, kimi kan davası nedeniyle düştüğü cezaevinden çıkmış, başka iş bulamayınca o arabayı yüklenmiş, kimi daha çocuk yaşta evden atılmış çöplerin arasına dalmış.
Van depremi olduğu zaman, örgütlü işçiler, 'Ne yapabiliriz?' diye kafa patlatıyor. Ankara'da, Antalya'da, İstanbul'da yardımların ulaşması için karton kutulara ihtiyaç duyulacağını düşünerek, sokaklara koyuluyorlar. Kullanılabilir nitelikteki, karton kutuları, kendilerine saldıran, belediyelere ulaştırıyorlar.
Geri Dönüşüm İşçileri Derneği’nden Ali Mendillioğlu'na uzatılan mikrofonda şu yanıtı veriyor, "Biz çok özel bir şey yapmıyoruz, yapmamız gerekeni yapıyoruz. Hayatımızı idame ettirmemiz gereken kartonları da veriyoruz. Varsın olsun 2-3 gün aç kalırız ama oradaki kardeşlerimize yardımlar uzansın."
Milyonlarca süslü kelimeyi, fiyakalı cümleyi yan yana getirsen, şu iki cümledeki insanlığın içini dolduramaz. İnsan ister istemez, kendi insanlığını sorguluyor.
Çok kişi elinden geleni yapıyor Van için ama bu insanları unutmamamız, hafızamıza çivi gibi çakmamız gerekiyor. Çünkü onlar, yardım denilen olgunun salt parayla yapılmadığını gösteriyor ve insanlığın sınırlarının ne denli uçsuz bucaksız olduğunu çiziyor bizlere.
Bu toplumda, kahraman olarak dolaşan çok insan var. Yaptığı yardımları, düğün salonlarında takılan altınlar mikrofondan söylenince şöyle etrafa bakınan tipler gibi ilan edilmesinden gururu okşanan, açık artırmaya gelip "Madem o bin veriyor, ben de 2 bin veriyorum" ukalalığıyla televizyonlar karşısında gösterenlere inat, sokaklarda aç kalma pahasına yardım eden kahramanlar hiç unutulmamalı.
Zaten onlar, dergilerinde tüm bunlara, "Kapitalizmi tarihin çöplüğüne atmayın, beş para etmez!" diyerek, en güzel yanıtı vermiş.
Üstüne ne desek boş kalır.
İsimsiz kahramanları anmadan geçseydik, büyük ayıp olurdu.
Teşekkürler...
Hafızamıza çivi gibi çakmamız gereken bir yardım da:
YanıtlaSilVan'da babasının ve abisinin şehit olmasına rağmen ağlayarak 1.000 TL yardımda bulunacağını söyleyen İNSAN.
isimsiz kahramanlara tesekkürler ama umarım bu haber dogru değildir. ve umarım bu haber doğru olsa dahi oradaki halk artık bu sacma savasa karsı dimdik ayakta durmayı bilir.
YanıtlaSilhttp://gundem.milliyet.com.tr/pkk-depremde-bile-bunu-yapti-/gundem/gundemdetay/28.10.2011/1456274/default.htm