2006 yılında Murat Özaydınlı Malatyaspor maçı sonrasında, canlı yayında, "Deplasmana gidecek para bulamayan Anadolu kulüpleri bile böyle küçük düşmüyor. Fakir fukara edebiyatı yaparak buralara kadar geldiler" açıklaması ne kadar iğrenç ve boktansa, bu pankart da en az onun kadar iğrençtir.
Savunma yapmak işin en kolay yanlarından biri. "Ama onlar da, kurucumuza küfür etti", "Zamanında sahaya cüzdan fırlattılar" vs. vs. bunların sonu gelmez. Orospu çocukluğuna, eşdeğer bir tavırla yanıt verilmez. Onlar Ali Sami Yen'e küfredince, cevaben Şeref Bey'e küfredersen, sen de orospu çocuğu olursun.
Kibir, hayattaki en boktan olgulardan biridir. Bugün yaptığın 3 transferle gösterdiğin kibri, dün başkaları gösteriyor diye, ana-avrat sülale sövüyor muydun, sövmüyor muydun? O kadar küfrettiğin şeyin aynısını yapmak, zeka belirtisi değil, en ahlaksız yöntemle bel altı vurmaktır.
3-5 transferle rakip aşağılamak, küçümsemek puştluğun daniskasından başka bir şey değil. Hayır, işin ilginci, yaşadığın ülke Türkiye. Ekonomisi ip üstünde gidiyor, yarın develüasyon olur, dolar-Euro çıkar 2-3 katına, alırsın ebenin amını.
Bu pankartı eleştirince 'elitist' damgası yiyorsun. Beyni az gelişmiş sikindirik yaratık, ben "rakibini aşağılamayacaksın, küçük görmeyeceksin, hele hele mali açıdan taşak geçmeyeceksin" diyorum, sen bana 'elitist' damgası yapıştırıyorsun. Şu pankartı eleştiren insana elit damgası vurmak, dangalaklığın Everest tepesine çıkılmasıyla eşdeğerdir. 7 sene önce sana yapıldığında, en galiz küfürleri savur, 7 sene sonra kıçı biraz toparladığında sen başkasına yaptığında "Hahahahaha çok da yaratıcı olmuş" diye ağız dolusu kahkaha at.
"O bunu yaptı, öteki şunu yaptı" muhabbetiyle, hiçbir yere varılmaz. Ben demiyorum ki, tribünlerden kırmızı güller fırlatılsın, sevgi pıtırcığı olalım. Ama isteyen kabul etsin, isteyen etmesin, şu pankart rezil bir paçavradan başka bir şey değildir. O rezil paçavranın verdiği mesajsa daha büyük iğrençliktir.
Haaaaa, şimdi gelelim bu pankarta feveran eden Beşiktaşlı taraftara. Birader, sahaya cüzdan fırlatırken sesin çıkmadı, Ali Sami Yen'e ana avrat söverken sesin çıkmadı, sahaya dalıp futbolcu kovalayan taraftarına sesin çıkmadı, ırkçılık yaparken 'biz yapmadık, yapıldıysa da en fazla 3-5 kişidir' diye sesin çıkmadı, 'kümede kal Galatasaray' diye binlerce kişi bağırırken sesin çıkmadı, birdenbire ahlak bekçisi mi oldun? Ohh ne güzel iş, kişiden kişiye, kurumdan kuruma, taraftardan taraftara değişen ahlak anlayışı. Sen yapmakta özgürsün, yaptığını saklamakta ustasın, başkası yapınca ayaklanıver. Samimiyet skalanızı sikeyim sizin.
Şu ülkede, yenilen bir boka kulp takılmasın artık. Katillerin hepsi namus yüzünden cinayet işler, faili meçhul cinayetlerin sorumluları ülkeleri için insan öldürür, tecavüzcülerin hepsi kadın tahrik ettiği için tecavüzcü olur. Herkesin bir bahanesi var, siktiğimin ülkesinde. Biri 'yaptık' desin ya da yapılanı savunmaya kalkmasın dişlerimi çekiçle kıracağım. Bu kadar mı iğrenç, boktan insanlarla birarada yaşıyoruz, hiç mi umudumuz olmasın şu ülkeden. Yeter lan yeter!
Ben en azından gayet rahat, o komidinin üstündeki paralar götünüze girsin diyebiliyorum, Galatasaray taraftarı bugün Şeref Bey'e ana avrat küfür etse, hepsine 'orospu çocuğu' derim rahat rahat. Sen Ali Sami Yen'e küfredenlere 'orospu çocuğu' diyebiliyor musun? Samimiyet orada başlıyor, ahlaklı duruş orada başlıyor. Gerçi ben onu diyemeyene de 'orospu çocuğu' diyorum. Anladın sen onu...
Son olarak, bak alttaki pankart ne etik değil mi sevgili Beşiktaşlı kardeşim. Sizi samimiyetsiz pezevenkler sizi. Her ikisini eleştiren insan da, benim canımdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder