İstediğiniz kadar yetenekli olun, eğer yeterli mücadele ve fizik gücünden uzaksanız kazanmanız her zaman için zorlaşır.
Galatasaray Sturm Graz ve Ankaragücü maçlarında rakiplerinden çok daha düşük düzeyde mücadele etti. Mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
3-0'lık mağlubiyetin alınacağı belki skor olarak değil ama oyun anlamında daha 20. dakikada kendisini belli etti. Savunma ve orta alanda derin boşluklar veren Galatasaray'ın, rakibinden fizik olarak çok daha zayıf olduğu 2. yarının başlarında belli oldu.
Sarı-kırmızılıların öncelikle olarak halletmesi gereken sorunu, defansif zaafiyetleri. Rahatlıkla söylemek gerekir ki; Servet-Hakan Balta ikilisi defansta ideal ikili değil. Hakan Balta'nın soldan, defansın göbeğine çekilmesi sol kanatta da aksamalar yaşanmasına neden oluyor.
Orta alana gelince, Ayhan ne yazık ki formsuz ve ruhsuz. Formsuzluğuna evet ama ruhsuzluğuna hayır. Mustafa Sarp, iyi işleyen bir orta alanda her zaman iş yapar ancak aksamalar yaşandığı zaman istenileni veremiyor.
Rijkaard'a bu maçta tek 'hayır'ım, Elano'nun oyundan alınması oldu. Niçin alıyorsunuz Elano tipindeki adamları? Skoru her an değiştirme özelliği bulunduğu için. Ama siz, ya yedek soyundurup ya da 50 ila 60. dakikalarda oyundan alırsanız, bu özelliğini kullanamazsınız.
Aydın, her kim ne derse desin, Galatasaray'da oynayabilecek yetilere sahip değil. Geniş alan oyuncularının bu tip takımlarda başarılı olması zor.
Son söz Arda'ya gelsin. Arda, bu futbolunu sürdürürse büyük hedefleri olan hiçbir takımda forma giyemez. Tipik Türk futbolcusu mantığı Arda'yı sarıverdi. Çalım üstüne çalım ve hep zoru yapmaya çalışmak. Oysa, futbol basit bir oyun.
Şimdi giyotinler hazırlanmıştır, urganlar yağlanıyordur Rijkaard için. Kimseye yem edilmeyecek, şimdiden biline.
Kimsenin beklemedigi bir skordu acıkcası..
YanıtlaSil