Günümüz Türkiyesi'ni ve günümüz Türkiyesi'nde hakim kılınmaya çalışılan zihniyeti anlatması açısından şu fotoğraf çok şeyi anlatıyor.
Tekbir Giyim, 2012 Sonbahar-Kış Koleksiyonu'nu 10 davetlinin katılımıyla gerçekleştirmiş. Daha önce tesettür kıyafetleri üreten Tekbir Giyim artık erkek kıyafetleri de üretmeye başlamış.
Defilede erkek mankenler, ilahiler eşliğinde, ayakta cenaze namazı kılmışlar. Bu namazımsı hadise sırasında arka planda projeksiyonla takke, tespih dini unsurlar yansıtılmış.
Din artık her şey için kullanılmaya başlandı. Örneğin; 1950'li yıllardan bu yana siyaset din üstünden yürütülüyor. Yoksa miting meydanlarında "Bunlar camileri ahır yaptı" diye yırtına yırtına bağırılmaz.
İlginç olan, kimsenin bundan rahatsız olmaması. Bin kişi bu defileyi izliyor, Tekbir Giyim'in milyon dolarlarına alkış tutuyor ve kimseden en ufak bir rahatsızlık bile çıkmıyor. "Bunun bir açıklaması olmalı" diye düşünüyor insan.
Bugüne kadar, ülkede itilip kakıldığını iddia edip, her şeyden yoksun bırakıldığını söyleyen büyük bir grup, Türkiye'de sermayenin hakimi haline geldi. Sağınıza, solunuza, önünüze, arkanıza bir bakın. Ülkenin yeni zenginlerine şöyle bir göz atın, kimlerden oluşuyor.
'Müslüman' -tırnak içinde Müslüman- Oligarklar, ülkeyi inekten süt alır gibi sağarken, halkın yoksulluğunu da, din-iman-inanç üçgeninde idare ederek, banka hesaplarını doldurmakla meşgul.
Pezevenkler para kazanmak için namaz gibi bir kutsalı kullanmaktan geri durmuyorlar. Birkaç saniyeliğine düşünün, böylesi bir defileyi Tekbir Giyim değil de, bir başka giyim firması yapsaydı, ne olurdu?
"Siktim oldu" mantığıyla, her şeyi kendileri yapabiliyor, her şeyi kendileri kullanıyor. Bir başkası yaptığında ise "Din elden gidiyor" çığlıkları ile vandalizmin en ince örneklerini sergiliyorlar.
Para hırsı yeteri kadar iğrençken, üstüne dini parayı tahvil etmeye yönelik çabayla birleşince daha bir mide bulandırıcı hal alıyor.
Bir haber sitesinde yapılan bir yorumu mutlaka eklemek gerekir; "Alnı secdeye değmemiş laikçi yorumcular bu habere de atlamışlar. podyumda Atatürk'ün posteri açılsa ağzınız kulaklarınıza varırdı sevinçten"
Kilit nokta ne yazık ki bu. Adam için bu gayet normal, gayet sıradan bir şey. Üstelik kontrası da çoktan hazır.
Sermayenin kutsalı ne Atatürk, ne Müslümanlık, ne de başka bir şeydir. Sadece ve sadece paradır. Para kazanmak için kullanılmayacak hiçbir olgu yoktur. Yeri gelir namazı kullanır, yeri gelir haç kullanır.
Yeşil sermaye, dolar yeşiline bezenirken, Müslüman Oligarşi ülkeyi kuzeyden güneye, doğudan batıya doğru sarıyor. Gücün verdiği küstahlık ve kibir, varolan görüntüyü daha iğrenç bir hale sokuyor.
Bu herifler para için anasını, bacısını bile satabilecek tipler. Buna tepki göstermeyen, her kim varsa aynı zihniyetin temsilcisidir.
Din ne güzel bir şey değil mi? Çek çekebildiğin yere kadar. Kimi bu orospu çocukları gibi para kazanıyor, kimi de oy kazanıyor. Durmak yok, yola devam.
"3 eşim var kime ne?" deyip, evindeki hizmetçiye tecavüz eden bir pislikten ahlâk, namus gibi değerleri beklemek de bizim aptallığımız olsa gerek...
galiba bu basligi en son Oktay Eksi soylemis ve hurriyetten kovulmustu.
YanıtlaSilgelecek yil kefen defilesi duzenleyin: bir mezar kazin, icine girin ve asla cikmayin.
YanıtlaSil@ Adsız; valla o Oktay Ekşi'nin sorunu. Bu zihniyet için az bile söylenenler. Namazı, para kazanmak için kullanan adamlar, üstelik de "Ben Müslümanım" diyorsa, satamayacağı şey yoktur
YanıtlaSilBaşımıza gelenler bugünün işi değil koala. 200 yıldır bu millet başını dinden, din diye yutturulan inanç silsilesinden bir türlü kaldıramıyor. Ucundan bu yapıyı kırmak isteyenleri dış destekli komplolarla alaşağı ediyorlar.
YanıtlaSilHep söyledim hala söylerim.Son 500 yıldır bize ait bizim diyebileceğimiz dışarının müdahil ol(a)madığı tek devrim tek sistem Atatürkün kurduğu ulus-devlet sistemidir. Her milletin her ulusun kendine ait bir çözümü olmalıdır ve olacaktır ki bizim için en uygun çözümü atatürk 1922 de ortaya koymuş. Şimdi bakıyorum onun yaptıklarıyla ilgili öyle ipe sapa gelmez şeyler söyleniyorki yemin ederim fırsatını bulabilsem defolup gidecem bu ülkeden.
Mesela neymiş; arapça alfabeyi kaldırması bizim ilerlememize büyük darbe olmuş.Niye arapça? Çünkü kuran dili ya kutsal o...Okuma yazma oranının binde 1 de gezindiği devirden bahsediyoruz kardeşim diyorum..Aldığım cevap zaten bizim dinimize göre herkesin okuması gereksizmiş !!!
Hayata dair yaşama dair her ne varsa bizim değil bizim ürettiğimiz düşüncelerle çıkmamış.Ülkedeki hakim mezhebin hakim zihniyetin kuranla yetinmemesi sürekli uydurmalara açık bir sistemi yine yeniden dayatması atatürkün kurduğu -eksikleride elbette vardır-sadece bizim milletimize fayda sağlayan bu güzel sistemi yerlebir ediyor.
Sadece kuranla asla yetinmedikleri için sürekli şeyhlerin şıhların bilmem kimin hocasının 800-900 sene önce uydurduğu kendi kafasından söylediği hayata dair hangi düşünce varsa bizim için kutsal oluyor.! Uydurmaların birkez önü açılınca sonuda gelmiyor haliyle.Şimdi F tipine duydukları derin sevgi aslında kendi başlarına bir hiç oldukları kendi başlarına günaha boğulacakları onlara birilerinin yol göstermesi gerektiği şiarınada çıkıyor.
Yazacak söyleyecek çook şey var.En somut örnek.Kavalalı mehmet ali paşa bu ingiliz eliyle desteklenen yobaz sistemi yıkmak için baş kaldırmış adamı yıktıkları astıkları gibi üstüne ingiliz eliyle marifetname denilen dini içerikli bir kitabı zorla osmanlı ülkesinde baştacı edilmesini sağlamışlar.Hani okunan duaların sayısının matematiksel belirlendiği fayda sağlandığına inanılan meşhur kitap duymuşsundur.
Buna benzer bir kitabın hristiyan dünyasındada olduğunu 1450 lere kadar bilindiğini duyunca dehşete kapılmıştım.Onlarda her ne varsa aynısını biz almışız! Kendiliğinden değil tabi zorla dış destekle.
Kırdığı yırttığı her ne varsa atatürkün daha büyük daha kabusu üstümüze çökmüş durumda. F tipi pensilvanyadan CIA destekli başımızı kuma gömüyor biz sesimizi bile çıkaramıyoruz.O ölse yerine başka birini bulacaklar bukadar net.
Başına gerçekte ne geldiğinin farkında olmayan ne yapması gerektiğinin idrakinde olmayan bu milletin kan ve gözyaşı görmeden yüzyıllar geçirmesi tatlı bir hayaldir maalesef.
Timur 1400 de "uydurduğunuz sürekli birşeyler kattığınız bu din bizim değil" diye yakmış yıkmış bağdat kütüphanesini.Düşünebiliyormusun din adına birileri birşeyler söylediğinde kurandan ayetlerle değilde kimin uydurduğu belirsiz hadislerle fetva alıyoruz. Sonrada bütün millet bu uydurmaları sorgulamasın düşünmesin diye acayip garip bir baskı uygulyoruz.
Konumuz defileydi değilmi? Mesele çok derinlerde ülkenin işi bitti !
İslam Dininin peygamberi: tuccardi.
YanıtlaSil"İslam Dininin peygamberi: tuccardi."
YanıtlaSilbu nedir ya, bunun ne alakası var bu konuyla mallığın da bi sınırı olmalı.