Birkaç kez yazmışımdır, "Beni Galatasaraylı yapan dayımdır" diye. Hayatımda cidden çok önemi olan insanlardan biridir. Gerçi salt Galatasaraylılıktan ötürü değil, pek çok konuda acayip önemlidir benim için.
Yaşım ufak, muhtemelen daha 5-6 yaşlarındayım. Dayım o dönemler diş hekimliğinde öğrencisi. Anneannemlerde mevcut çok olduğundan, dayım bizim eve gelip ders çalışırdı. Kıl olurdum, onun bize geldiği zamanlarda erken yatmaya ama tabii annemin herhangi bir sözü evde kanun hükmünde olduğu için, mecburen erken yatıyordum.
Babam Beşiktaşlı, beni de Beşiktaşlı yapmak için çabalıyor ama dayım Galatasaraylı olduğu için ben de Galatasaraylı'yım. Babam ne derse desin, fark etmiyor. Hafta sonları Beşiktaş maçlarına aboneyiz, babam sürekli maça götürüyor o dönem Fenerbahçeli abimle ikimizi. İki film birden gibi, iki maç birden olurdu o zamanlar. Maçtan birkaç saat önce PAF'lar oynar, sonra asıl maç oynardı.
Dayım süper gırgır bir adamdır, yanında acayip eğlenirsin, öyle böyle değil. Neyse yaşım 5-6 gibi filan, dayım bir gün "Ozan ben Fenerbahçeli oldum" dedi. Bendeki tepki "Tamam o zaman ben de Fenerbahçeli'yim" oldu. Dayım, "Hadi lan oradan, şaka yaptım, tabii ki Galatasaraylı'yım. Sen artık Fenerbahçeli oldun, seni Galatasaray'a almazlar" deyince, salya sümük ağlamaya başladım. "Dayı yaaaa, beni de Galatasaray' alsınlar" diye ortalığı birbirine kattım.
Gel zaman, git zaman dayım evlendi. Gizli gizli ağlamıştım, "Dayım bir daha beni sevmeyecek" diye. Sonra Almanya'ya gitti. Dayı hasreti acayip olmaya başladı.
Yazları geliyorlar, bir tane çocukları oldu ismi Umut. Ben bu çocuğu acayip seviyorum, sanki kardeşim gibi. Tabii dayımın çocuğu olmasının acayip büyük payı var. Almanya'dan en kıyak ayakkabıları getiriyor dayım. Türkiye'de olmayan Nike'lar, Puma'lar filan. Ama sikimde olmazdı o ayakkabılar filan, ben hep dayımın gelmesini beklerdim.
Çok iyi hatırlıyorum, dayımın Almanya'dan geleceği zaman, bütün gün balkonda beklerdim. Annem, "Oğlum daha gelmesine çok var" dese de, balkonda pineklerdim, zaman geçmek bilmezdi.
Geldiklerinde gözlerinin içine bakardım, iki konuşalım, muhabbet edelim diye. Bizde kalsınlar isterdim ama en fazla bir gün kalırlardı. Nasıl uyuz olurdum anlatamam.
Sonra yılar geçti Antalya'ya taşındılar. Bir tane daha çocukları oldu Emre. Umut'u nasıl seviyorsam, onu da öyle sevdim. Her yaz Antalya'ya gitmeye başladım, dişler sorun çıkarttıkça daha sık biçimde.
Dişçi korkumu bildiğinden sürekli kıllık yapar, korkutur dayım. Kazık kadar adam oldum hâlâ korkarım o koltuktan. Dişime dolgu yaparken, koltukta bayılmışlığım vardır, hatta "Dayı bayılabilirim" dediğimde, "Hadi lan oradan!" dedi ve ben sonrasını hatırlamıyorum. Söylediğine göre o koltukta bayılan tek kişi olarak tarihe geçmiş vaziyetteyim.
Dedim ya, bazı insanların, hayatımda acayip yeri vardır diye. O acayip yerdeki en güzel insanlardan biridir Ayhan Dayım. Hayatımın her döneminde yardımcı oldu. Pek çok zaman konuşmasak bile -benim insanları arama özrüm vardır- varlığı bile yetmiştir.
Dehşet eğlenceli, acayip zeki, elinden her türlü iş gelir. Yanında vakit geçirmek, paha biçilemez bir duygudur.
Çocukların hep bir modeli olur ya, benim örnek aldığım insan dayım oldu. Haa, onun gibi olamadım ama olsun, bugün var olduğum adam için en çok teşekkür etmem gereken kişilerden biri çünkü.
Şu hayatta tanımasam, çok şey kaçırırdım dediğim ender insanlardan.
Bazen kendi kendime söylerim, yine tekrar edeyim "Ayhan Dayım iyi ki Fenerbahçeli değilmiş, yoksa hakikaten çekilmez bir adam olurdum."
Benim Fenerbahçeli versiyonum papazdan çok Papa'ya benzerdi çünkü...
abi mevzuyu kendime devşirmek gibi olmasın da ikimizin de dayıdan anladıklarımız neredeyse birebir. Öyle ki çocuklarının olması ve onlara olan sevgi falan. kendimi gördüm. Hikaye neredeyse birebir. Bir anlam ifade etmediğinin farkındayım ama yazayım dedim...
YanıtlaSil@ fabrizio; yok be devşir ayrıca n'olacak? Ayrıca anlam ifade etmez olur mu? Yaşasın dayılar :)
YanıtlaSilbiz de burayi okumuyor olurduk, sizin antu'da yorum yazan takipcileriniz olurdu. bazen fenerlilerin yas gunlerinde eğlenmek için buradan kopyala yapıştır yapardik. benim dayi modelim yok: annem tek cocukmus. sakincasi yoksa abinizin simdi hangi takimi tuttugunu yazar misiniz?
YanıtlaSil@ Adsız; ya öncelikle söyleyim 'siz' deme. abim 16 yaşlarında Beşiktaşlı oldu, hem de en manyaklarından, hâlâ da öyledir ama eskisi gibi değil pek bir duruldu.
YanıtlaSilantu'da yorum yazan takipçi, ne fenaymış be! yemin ediyorum işkence gibi.
ya bacım bir an önce evlenip doğursa da ben de dayı olsam. en dişçisinden :))
YanıtlaSil@ dt.ibo; İlker umarım istediğin gerçekleşir, ben dayı olamayacağım acayip koyuyor
YanıtlaSilok. "siz" dememeyi denerim. denerim çünkü tarzım değil. 16 yaşında beşiktaşlı olmak: ilginçmiş. şimdi kendi kendime kaç yaşında Galatasarayli oldugumu düşündüm: bir başlangıç tarihi veremiyorum. Aslinda simdi dusununce Galatasarayli olmak icin bir nedenim bile yok. Kendimi bildim bileli nedensiz bir şekilde Galatasarayliyim.
YanıtlaSil@ Adsız; siktir et, her şeyin bir nedeni olmaz zaten. pekala, nasıl istersen öyle hitap et
YanıtlaSilSizin (tabii ki ben nasil istersem oyle hitap edecegim: ben annemle babamla bile boyle konusuyorum) Galatasarayli olma nedeniniz Dayinizmis. Dayiniz Fenerbahçeli olunca siz de Fenerbahçeli oluvermişsiniz. Ama benim bir nedenim yok. Ve evet dayiniz hakli: sizi bir daha Galatasaray'a almazlar. Tavsiyenize uyup gidiyorum.
YanıtlaSil@ Adsız; üstüne yorum yapmayacağım, gerek yok
YanıtlaSil