10 Aralık 2009 Perşembe

Türkiye'de medyaya baskı yok # 1


Ön not: Fotoğraf aşağıda anlatılan olaya aittir

Dünyada yurtdışına çıkınca ülkesini şikâyet eden tek başbakana sahibiz. Özellikle ne zaman ABD'ye gitse, kendi ülkesini dünya basını önünde küçük düşürmekte hiçbir beis görmüyor.

Almanya, İngiltere ziyaretlerinde de benzer refleksleri göstermişti. Bu kez ABD gezisinde kendisine sorulan "Türkiye'de basın özgürlüğü konusunda birtakım sıkıntılar var mı?" sorusuna "Türkiye'de basına hiçbir biçimde baskı uygulanmıyor. Benim, bakanlarımın ve Cumhurbaşkanı'nın aileleri hakkında her türlü haberi yapabiliyorlar. Üstelik yalan yanlış yazıyorlar" türünden bir açıklamayla, Türkiye'de basın özgürlüğünün üstünde baskı olmadığını savundu.

Tabii koca Başbakan, yalan mı söyleyecek? Hem de deniz aşırı bir ülkeye gittiğinde(!)

Öncelikle ifade etmek gerekir ki, bu ülkede basın üstünde ciddi bir baskı söz konusudur. Hem de öyle böyle bir baskı değil bu. Ben sadece küçük bir örnekle açıklayacağım ama önce Tony Blair'in, Bush'un köpeği olarak çizilmesini anımsatıp, acaba bir benzeri yapılsa ne gibi bir şey olur diye düşünmeden edemiyorum.

Şimdi şu küçük örneğe bir bakalım. Dün İskenderun'da şehit düşen askerlerden er Fatih Yonca'nın cenazesinde dün meydana gelenler, bu ülkede açıkça sansürlenmiştir.

Törende şehidin babası Bülent Yonca, Başbakan Erdoğan’ın gönderdiği ve tabutun başında duran çelengi göstererek "Çıkarın o yazıyı. O adamın adını görmek istemiyorum" diyerek hükümete tepki gösterip, şehidin yakınları çelengin üzerindeki "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan" yazısını yırttılar.

Yine şehit yakınlarından Hüseyin Parlar da, "Biz Amerika’dan çelenk istemiyoruz" diyerek tepki göstermişti.

Şimdi, bu haberi bugün hangi gazetede gördünüz? Ya da hangi televizyonda yayınlandı?

Başbakan ülkesini yurtdışında şikayet etmeye, basın özgürlüğü olduğu yolundaki söylemlerine devam ededursun, bu ülkede istibdat dönemlerinde bile rastlanmayan türde baskılar söz konusudur, basına karşı.

Medya kuruluşlarına bu haberle ilgili gelen telefonları, sayfalar için hazırlanan haberlerin kaldırıldığını, "Sayfalarınızda yer vermeyin" söylemlerini ise hiç kimse bilmeyecek tabii ki.

Not 1: Benzer bir olay spor basınında başka türlü meydana gelmiştir. En geç yarına o da yazılacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder