Hep diyorum, yine söyleyeceğim komik ülkeyiz vesselam. Özgürlük sınırımız, bizim ya da bizim gibi olanlar için var sadece. Bireysel özgürlükler kısıtlanınca ses yükseltiriz, yanı başımızda olanlar içinse kılımızı bile kıpırdatmayız. Şimdi bütün Blogger'ların derdi erişim sorunu, bir diğerinin YouTube, ötekinin MySpace, berikinin Last Fm.
Apolotize olmuş gençliğin dertleri bunlardan ibaret. İnternete erişememek ya da her gün sık sık uğradığı yere girememek. Senin yaşadığın coğrafyanın dört yanında özgürlükler kısıtlanmış, hiçe sayılmış senin derdin "Blogger'a yasak mı kondu? Konduysa kınıyorum."
Taş atan 10 yaşındaki çocuğa sıkılan kurşunun cezasız kalmasına seyirci kal, ülkenin topraklarının satılmasına ses çıkarma, yağmur misali gelen zamlara tepki verme, faili meçhul cinayetlerde sessiz ve tepkisiz kal ama Blogger kapatılsın "Özgürlüklerimiz kısıtlanıyor" diye zırla.
Koyunluğumuzu "Her koyun kendi bacağından asılır" atasözü ile belgelemiş bir halk olarak, hepsini hak ettiğimiz gerektiğini düşünüyorum, hatta az bile yapıyorlar. Nasılsa hesap soran yok, sorgulayan yok. Sorgulayanlarsa sadece kişisel özgürlüklerine dokunulduğunda sesini yükseltiyor.
Daha bunlar iyi günlerimiz hiç endişe etmeyin. Daha baskı dolu günler bizleri bekliyor. Şekerin içindeki aspirin söyleminden hiç kimse vazgeçmedi. Daha ustaca ve daha dahiyane şekillerde gerçekleştiriliyor.
"Tepki, tepkidir" diyecek olanlara şimdiden başarılar diliyorum. Hesap sorulması, ses yükseltilmesi gereken tonla sorun varken, sizin bütün sorununuz birtakım internet sitelerine girememekse, zaten kendi bacağınızı çoktan çengele astırmış, kıçınızda karanfille kasap camekânına asılmışsınız demektir.
Teknik bir dille yazıp işi iyice bulandırmak istemiyorum ancak birtakım gerçeklerden de söz etmek gerekir. 1960'ların özgürlükçü ortamını kırarak, Neoliberalizm denen saçmalıkla birlikte, toplumsal özgürlükleri bireysel özgürlüklere indirgeyen bakış açısı, bugün neredeyse bütün dünyada kabul görmüştür.
Liberal ideolojiler; bireysel özgürlüğü artırmanın tek yolunun serbest piyasanın bütün kurallarıyla işletilmesi ve devletin küçültülmesiyle mümkün olacağı ileri sürüp, özgürlük kavramını bireylerin iktisadi ve güçlerini geliştirerek kullanabileceğini savundular.
Bizim gibi geçmişi olan ülkeler zaten bu görüşleri benemsemeyenleri darbelerle suspus olmuş yığınlar haline getirdiler. Daha açık yazılacak olursa, devletin resmi ideolojilerini kabul etmeyenler; işkencelerden geçirildi, asıldı, yıllarca cezaevlerinde çürütüldü ya da ülkeyi terk etmeleri sağlandı.
Şimdi birileri diyor ki; "Bloğuma erişemiyorum."
Eh o zaman ben de sizin gibi davranayım madem. O zaman anlatmak istediğimi daha iyi anlarsınız. "Bana ne, ben gayet rahat ulaşabiliyorum."
küçük-burjuva dünyamız teknik bir aksaklıkla karşılaştı, hepimiz heyecanlandık. şablonlarla konuşmak için yazmadım hakikatten küçüğüz ve hakikatten burjuva özentisiyiz.stop.
YanıtlaSil