YALAN
Bir yalan kadar gerçek herşey.
Ya da bir yalan kadar hiçbirşey.
Yıllar önce para kazanmak için burdan gidişim.
Ve para dışında herşeyi kaybetmek kadar yalan.
Babamın öldüğü yalan!
Ve senden arda kalan bomboş bir ev kadar yalan.
Yalan, yalan...
Bayram sabahı ailece yapılan sabah kahvaltılarına özlemdi.
Kapıyı çalacak çocuklara bir gün evvelden hazırlanırdı hediye mendiller ve lokumlar.
Mahalle arasına kurulan seyyar lunaparklar, macunlar ve pamuk helvalar.
El öpenlere el öpenlerin çok olsun derdi büyükler.
Ama onların çok olmayacaktı el öpenleri.
Çünkü her geçen bayram biraz daha azalacaktı öpülen eller.
Ve her geçen bayram biraz daha azalacaktı biten dargınlıklar.
Bayram gelmiş kime ne anam garibem diye bir türkü duyulacaktı memleketten.
Ve bayram bile bayram olduğuna pişman olacaktı belki...
Ama yine de o türküyü dinleyerek eriyecekti yollar.
Gurbetten sılaya bir yolculuk değildi bizimkisi.
Bir ömürdü iki şehir arası, bir ömürdü iki ülke hatta iki dünya arası.
Hep bir gün bu hasret bitecek ve herkes köyüne geri dönecek diye süren,
Ama kimsenin hiçbir zaman köyüne dönemediği bir yolculuktu bizimkisi.
Ha bu gece bayram gecesi,
Ha her gece bayram gecesi.
Bu gece bayram gecesi.
Nâzım Hikmet
Abi ben bu haberi yeni gördüm,bayramdan aylar sonra yani.Tüm haberlerini takip ediyorum ama bunu ne hikmetse görmemişim.
YanıtlaSilLaf olsun diye yorum atayım dedim.Şekerler süpermiş canım çekti.Bu fotoğraf hangi şeker markasının fotoğrafı.Adını söyle de alıyım.Fena canım çekti :D