12 Eylül 2009 Cumartesi

Çarşı farkı mı? Güldürmeyin beni (!)



Galatasaray-Beşiktaş maçına ilişkin, maç yazısını filan bir kenara bırakmak gerekir aslında. Şu Çarşı mevzu çok daha uzun ve daha ele alınır bir şey.

Senelerdir bu grubun Türkiye'de ne kadar duyarlı ne kadar farklı olduğu söylendi durdu. İnternet sitelerinde attıkları manşetler, stadyumlarda astıkları pankartlar hep bu farklılığı gösterir biçimdeydi.

İyi de, bu adamlar hiçbir zaman farklı olamadı ki. Marjinalleşmek adına, toplumum bir bölümünün yargıları üstünden ranta çevrilen "Nükleer santral, 1 Mayıs, Filistin desteği, Karaoğlan" pankartları gibi, kendilerini muhalif gösteren bir yapılanma örneği gösterdiler.

Oysa muhalif yapı -benim adıma-, İnönü Stadı'ndaki bir Beşiktaş-Diyarbakırspor maçında atılan "PKK dışarı" sloganıyla örtüşmemektedir. O gün, Çarşı grubu adı verilen o 'sevimli çocuklar' kendileri ile çelişmiş ve koşullar karşısında aslında savundukları bir şey olmadığı görülmüştür.

Bugün Galatasaray-Beşiktaş maçında televizyondan bile açık açık duyulur biçimde Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen Bey hakkında iğrenç, mide bulandırıcı küfürleri koro halinde söylediler.

Bu toplumda hemen herkes bilir ki, kutsala küfür edilmez, kutsala ağız dolusu eleştirilerde bulunulmaz. Eleştiri yapılsa bile, bu naif bir dille yapılır. Bunu anlayacak beyini aramak başlı başına beyinsizlik ama değil mi?

Farklısınız demek, hem de çok farklı! Marjinalsiniz demek! Muhalif tutumuzunu hep sürdürüyorsunuz! Siz bir bok değilsiniz aslında. Siz de diğerleri gibisiniz. Diğerlerinden sıyrılmak için yaratmaya çalıştığınız farklılıklar, sadece düşünülmüş zekâ oyunlarından ibaret.

Dün akşam bir kez daha gösterdiniz, kendinizi. Ne olduğunuzu, aslında hiç olduğunuzu ve hepsiyle aynı olduğunuzu.

Aslında kızgınlığınız, aynada gördüğünüz yansımadan ibaret. Kimsenin rakibi olmadığınızı biliyorsunuz; kendinize küfürlerle, sinkaflarla rakip yaratma çabalarınız boşa çünkü "Köpekler istedi diye atlar ölmez." Çünkü siz kendinizi dünyanın en büyüğü görüp, boktan rekorlar peşinde koşarsınız.

Ali Sami Yen Bey'e küfretmekle kendinizi Galatasaray'a rakip yaratma peşindeyseniz boş hayaller içindesiniz. Sizin en büyük rakibiniz tıpkı, sizin şu anda yapmaya çabaladığınız ama asla başaramayacağınız yöntemlerle size saldıran Bursaspor olacaktır. Farklı zannetmeye devam edin kendinizi.

Ve sizler, tam da 12 Eylül tarihine denk gelen ve o aşağılayıcı yılları anımsatan iğrenç taktiklere başvurmaktan çekinmeyecek bir taraftar topluluğusunuz.

Ali Sami Yen Bey'e edilen küfürlerin, O'nun şahsiyetinden ve O'nun kişiliğinden hiçbir şey kaybettirmeyeceğini anlayamayacak kadar da beyinsizsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder